Skip to main content
European Commission logo
EACEA National Policies Platform:Eurydice
Temel Prensipler ve Ulusal Politikalar

Türkiye

2.Örgütlenme ve Yönetim

2.1Temel Prensipler ve Ulusal Politikalar

Last update: 14 December 2023

Türk eğitim sistemini bir bütünlük içinde ele alan yasa ise 1973 yılında yürürlüğe giren 1739 sayılı Millî Eğitim Temel Kanunu olmuştur.  

Bu kanun kapsamında Türk Millî eğitim sisteminin temel ilkeleri;

  • Anayasada ifadesini bulan tüm ilke ve prensipler doğrultusunda laik ve sosyal bir hukuk Devleti olan Türkiye Cumhuriyetine karşı görev ve sorumluluklarını bilen ve bunları davranış haline getirmiş yurttaşlar olarak yetiştirmek;
  • Beden, zihin, ahlak, ruh ve duygu bakımlarından dengeli ve sağlıklı şekilde gelişmiş bir kişiliğe ve karaktere sahip, insan haklarına saygılı, yapıcı, yaratıcı ve verimli kişiler olarak yetiştirmek;
  • İlgi, istidat ve kabiliyetlerini geliştirerek gerekli bilgi, beceri, davranışlar ve birlikte iş görme alışkanlığı kazandırmak suretiyle hayata hazırlamak ve onların, kendilerini mutlu kılacak ve toplumun mutluluğuna katkıda bulunacak bir meslek sahibi olmalarını sağlamak;
  • Türk vatandaşlarının ve Türk toplumunun refah ve mutluluğunu artırmak; öte yandan Millî birlik ve bütünlük içinde iktisadi, sosyal ve kültürel kalkınmayı desteklemek ve hızlandırmak ve nihayet Türk Milletini çağdaş uygarlığın yapıcı, yaratıcı, seçkin bir ortağı yapmaktır.
  • Türk millî eğitim sistemi, örgün eğitim ve yaygın eğitim olmak üzere, iki ana bölümden kurulur. Örgün eğitim, okul öncesi eğitimi, ilköğretim, orta öğretim ve yükseköğretim kurumlarını kapsar. Yaygın eğitim ise, örgün eğitim yanında veya dışında düzenlenen eğitim faaliyetlerinin tümünü kapsar.

6764 sayılı Millî Eğitim Bakanlığının Teşkilat Ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname İle Bazı Kanun Ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun ile; 1739 sayılı Millî Eğitim Temel Kanunu, 3308 sayılı Mesleki Eğitim Kanunu ve 652 sayılı Millî Eğitim Bakanlığının Teşkilat Ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname ile yapılan değişiklikler ile Hayat Boyu Öğrenme Genel Müdürlüğüne bağlı olan mesleki eğitim merkezleri zorunlu eğitim kapsamına alınarak Mesleki ve Teknik Eğitim Genel Müdürlüğüne bağlanmıştır.

10/7/2018 tarihli ve 28758 Sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan 1 sayılı Cumhurbaşkanlığı Teşkilatı Hakkında Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile Milli Eğitim Bakanlığı teşkilat yapısı yeniden düzenlenmiştir.

1961 yılında yürürlüğe giren 222 sayılı İlköğretim ve Eğitim Kanunu Türkiye’de temel eğitim seviyesinde eğitim-öğretim hizmetlerini düzenleyen kanundur. Türkiye’de temel eğitim zorunlu olmayan okul öncesi eğitimin ardından zorunlu olan ilkokul ve ortaokul kademelerini kapsar.

Okul öncesi eğitim kurumlarında zorunlu öğrenim çağına gelmemiş olan çocuklar eğitilir.  İsteğe bağlı tamamlayıcı sınıflarda ve kurslarda, ilköğrenim çağı dışına çıkmış olup da üst dereceli öğrenim kurumlarına gidememiş olan yurttaşlardan genel bilgilerini artırmak ve kendilerinin daha iyi bir iş ve üretim unsuru olarak yetiştirilmeleri amacıyla öğretim yapılır. Bu kurumlar gerçek ve tüzel kişilerle belediyeler, özel idareler ve Devlet tarafından açılabilir.

İlköğretim ve ortaöğretim öğrencileri için iş birliği protokolü kapsamında 22.11.2016 tarih ve 678 sayılı KHK ve 09.02.2017 tarihli 687 sayılı KHK ile Özel Öğretim Kurumları Kanununda yapılan değişiklikler ile belediyeler, il milli eğitim müdürlükleri ve Bakanlık onayı ile öğrencilerin ödev ve projelerine ilişkin araştırmaları ilgi ve istekleri ile yetenekleri doğrultusunda sosyal, kültürel, sanatsal ve sportif faaliyetlerinin yürütüldüğü kurslar açılabilmektedir.

Türkiye’de 222 sayılı Kanun ile 1997 yılından önce zorunlu eğitim 5 yıllık ilkokul dönemini kapsamakta iken yapılan değişiklikle 8 yıllık zorunlu kesintisiz ilköğretim uygulamasına geçilmiştir.  2012 yılında 222 sayılı Kanunda yapılan değişiklikle 8 yıllık zorunlu kesintisiz eğitim 12 yıllık zorunlu kademeli eğitime dönüştürülmüştür.  Birinci kademe 4 yıl süreli ilkokul (1. 2. 3. ve 4. sınıf), ikinci kademe 4 yıl süreli ortaokul (5. 6. 7. ve 8. sınıf) ve üçüncü kademe 4 yıl süreli lise (9. 10. 11. ve 12. sınıf) olarak düzenlenmiştir.

İlköğretim; 222 sayılı Kanunda belirtilen amacı gerçekleştirmek için kurulmuş dört yıl süreli ve zorunlu ilkokul ile dört yıl süreli ve zorunlu ortaokuldan oluşmaktadır.

Ortaöğretim kademesinin amacı, kapsamı ve esasları, 1739 sayılı Millî Eğitim Temel Kanunu ve 07/09-2013 tarihli ve 28758 sayılı Resmî Gazete ’de yayımlanan “Millî Eğitim Bakanlığı Ortaöğretim Kurumları Yönetmeliği” ile düzenlenmiştir.

Ortaöğretim kurumları işlevlerini Türk millî eğitiminin genel ve özel amaç ile temel ilkeleri doğrultusunda, evrensel hukuka, demokrasi ve insan haklarına uygun; öğrenci merkezli, aktif öğrenme ve demokratik kurum kültürü anlayışıyla yerine getirir.

Ortaöğretim kurumları, ortaokul veya imam hatip ortaokulu üzerine öğrenim süresi hazırlık sınıfları hariç dört yıl olan yatılı ve/veya gündüzlü olarak eğitim ve öğretim veren kurumlardır. Bu kurumlar; Fen Liseleri, Sosyal Bilimler Liseleri, Anadolu Liseleri, Güzel Sanatlar Liseleri ve Spor Liseleri; Anadolu İmam Hatip Liseleri, Mesleki ve Teknik Anadolu Liseleri,  Çok Programlı Anadolu Liseleri ile Mesleki Eğitim Merkezleri’nden ve bünyesinde özel ortaöğretim programı uygulanan ARGEM*’den oluşur. (Madde 6, Ortaöğretim Kurumları Yönetmeliği). Ayrıca özel eğitim ihtiyacı olan öğrencilere mesleki ve teknik eğitim hizmeti sunan özel eğitim meslek liseleri de ortaöğretim kurumları arasında sıralanabilir.

*Araştırma, Geliştirme, Eğitim ve Uygulama Merkezi (ARGEM): İlköğretim ve ortaöğretim düzeyinde Bakanlıkça belirlenen özel öğretim programları kapsamında eğitim ve öğretim faaliyetleri sürdüren, özel yetenekli öğrencilere tam zamanlı ve yatılı eğitim hizmeti sunan merkezi, (Ortaöğretim Kurumları Yönetmeliği, 4-nn).

2012 yılında yapılan değişiklikle 4 yıl süreli eğitim veren ortaöğretim kurumları zorunlu eğitim kapsamına alınmıştır. 6764 sayılı Millî Eğitim Bakanlığının Teşkilat Ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname İle Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun ile mesleki eğitim merkezleri zorunlu eğitim kapsamına alınmıştır.

1986 ‘da yürürlüğe giren 3308 sayılı Mesleki Eğitim Kanunu, Mesleki ve teknik eğitimdeki bütün düzenlemelerin yasal dayanağı niteliğindedir.. Bu alandaki bütün düzenlemelerin yasal dayanağı niteliğindeki bu yasaya göre; meslekî ve teknik eğitim programları ile mesleki eğitim merkezi programlarının uygulandığı her tür ve derecedeki örgün, yaygın eğitim okul ve kurumları ile işletmelerde yapılacak meslekî eğitimin; plânlanması, geliştirilmesi ve değerlendirilmesi konularında kararlar almak ve Bakanlığa görüş bildirmek üzere, Bakanlıkta Bakanlıkta  mesleki ve teknik eğitimin paydaşları ile birlikte Mesleki Eğitim Kurulu kurulur. 02.07.2018 tarihli 703 sayılı KHK’nın 193. Maddesi ile Mesleki Eğitim Kanununda değişiklik yapılarak Mesleki Eğitim Kurulu, Kanundan çıkarılmıştır. Kurula ait görevler Kanunda yer almaktadır. 2018/3 sayılı Cumhurbaşkanlığı Genelgesi ile Mesleki Eğitim Kurulunun görevleri Milli Eğitim Bakanlığına verilmiştir. Bu Kurulun kararları Bakanlık ve ilgili meslek kuruluşlarınca yürütülür. İl düzeyinde ise İl İstihdam ve Mesleki Eğitim Kurulu oluşturulur. 

Özel eğitim ihtiyacı olan bireylere sunulan eğitim hizmetleri 07.07.2005 tarihinde yürürlüğe giren 5378 Sayılı Engelliler Hakkında Kanun, 06.06.1997 tarihinde yürürlüğe giren 573 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ve 07.07.2018 tarihinde yürürlüğe giren Özel Eğitim Hizmetleri Yönetmeliği ile düzenlenmiştir. Bununla birlikte 5580 sayılı Kanun kapsamında özel eğitim ve rehabilitasyon merkezlerince özel eğitim ihtiyacı olan bireylere hizmetler sunulmaktadır.

Cumhuriyet Döneminde yükseköğretim alanında Mayıs 1933 yılında çıkarılan 2252 sayılı Kanunda değişiklikler yapılmıştır.. 1869 yılında çıkarılan Maarif-i Umumiye Nizamnamesi (Genel Eğitim Tüzüğü) ile kurulması kararlaştırılan ve 1870 yılında İstanbul’da açılan Darülfünun (Üniversite) kaldırılmış, yerine İstanbul Üniversitesi kurulmuştur (Türk Eğitim Tarihi, s.326). Temmuz 1973’te 1750 sayılı Üniversiteler Kanunu yayınlanmıştır. Bu kanun Üniversitelerin görevlerini ayrıntılı biçimde belirlemiştir. Bu görevler özetle; öğrenci yetiştirmek, bilimsel araştırmalar ve incelemeler yapmak, ulusal ve uluslararası bilim ve araştırma kurumları ile iş birliği yapmak ve toplumun genel düzeyini yükseltici bilimsel verileri yaymaktır. 6 Kasım 1981’de de 2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu ile yükseköğretimin yapısı ve işleyişi kapsamlı biçimde değiştirilmiştir. Kanun, yükseköğretimle ilgili amaç ve ilkeleri, yükseköğretim kurumlarının ve üst kuruluşlarının örgütlenme, işleyiş, görev, yetki ve sorumlulukları ile eğitim-öğretim, araştırma, yayın, öğretim elemanları ve öğrencilerle ilgili konuları düzenlemektedir. 2547 sayılı kanunda yükseköğretimi düzenleyecek üst kuruluşlar olarak Yükseköğretim Kurulu (YÖK) ve Üniversitelerarası Kurul (ÜAK) belirlenmiştir. Yükseköğretim Kurulu, tüm yükseköğretimi düzenleyen ve yükseköğretim kurumlarının faaliyetlerine yön veren, özerkliğe ve kamu tüzel kişiliğine sahip bir kuruluştur. Bu Kurula Yükseköğretim Denetleme Kurulu ile gerekli planlama, araştırma, geliştirme, değerlendirme, bütçe, yatırım ve koordinasyon faaliyetleri ile ilgili birimler bağlıdır. Kurulun temel görevleri; eğitim-öğretim etkinliklerinin gerçekleştirilmesinin sağlanması, gereksinim duyulan öğretim elemanlarının yetiştirilmesi, üniversitelere ayrılan kaynakların etkili biçimde kullanılmasının sağlanmasını gözetim ve denetim altında bulundurmak ve yükseköğretim kurumları arasında belirlenen ilke ve hedefler doğrultusunda birleştirici, bütünleştirici, sürekli, ahenkli ve geliştirici iş birliği ve koordinasyonu sağlamak olarak özetlenebilir. Kanun ile oluşturulan Üniversitelerarası Kurul akademik bir organdır. Kurul’un görevleri; yükseköğretimin planlanması çerçevesinde, üniversitelerin eğitim-öğretim, bilimsel araştırma ve yayım faaliyetlerini koordine etmek, uygulamaları değerlendirmek, Yükseköğretim Kuruluna ve üniversitelere önerilerde bulunmak, üniversitelerin öğretim üyesi ihtiyacını karşılayacak önlemleri teklif etmek, eğitim-öğretim, bilimsel araştırma ve yayım faaliyetleriyle ilgili çalışmalar yapmaktır. 1982 Anayasasında yükseköğretim kurumları ve yükseköğretim üst kuruluşlarıyla ilgili düzenlemeler yer almaktadır (Madde 130 ve 131). Bu maddelerde özetle; kamu tüzel kişiliğine sahip ve bilimsel özerkliğe sahip üniversitelerin Devlet tarafından kanunla kurulacağı, kazanç amacına yönelik olmamak koşulu ile vakıflar tarafından yükseköğretim kurumlarının kurulabileceği, Yükseköğretim Kurulu üyelerinin ve rektörlerin Cumhurbaşkanınca atanacağı konuları hükme bağlanmaktadır.

Eğitim ve öğretimde politikalar geliştirmek ve faaliyetlerin plan ve program dahilinde yürütülmesini sağlamak üzere; Cumhurbaşkanlığı Programı, Cumhurbaşkanlığı Yıllık Programı, Cumhurbaşkanlığı Eğitim ve Öğretim Politikaları Kurulu önerileri, kalkınma planları, Orta Vadeli Programa bağlı olarak Yeni Ekonomi Programı (YEP), Eğitimde 2023 Vizyonu,  stratejik planlar hazırlanmakta ve Millî Eğitim Şuraları düzenlenmektedir.

Kalkınma Planları: Türkiye’de 1963 yılından itibaren planlı kalkınma dönemi başlamıştır. Son olarak Dokuzuncu Kalkınma Planı (2007-2013) dönemi bitmiş, Onuncu Kalkınma Planı (2014-2018) dönemine girilmiştir. Kalkınma planlarında, tüm sektörlerle birlikte “eğitim” sektörü de ayrı bir bölümde ele alınmaktadır.

On birinci kalkınma planında eğitime ilişkin olarak şu politikalara yer verilmiştir;

Tüm kademelerde hiçbir çocuğun geride kalmayacağı şekilde, eğitime erişimi sağlanacaktır.

Çocukların ruhsal ve bedensel gelişimlerini gözeten eğitim ortamları oluşturulacaktır.

Tüm eğitim kademelerinde okulların niteliği ve imkanları artırılarak okullar arası başarı farkı azaltılacaktır.

Tüm eğitim kademelerinde etkin bir ölçme, izleme ve değerlendirme sistemi kurulacaktır.

Milli, manevi ve evrensel değerler esas alınarak küresel gelişmelere ve ihtiyaçlara uygun olarak eğitim içerikleri ve öğretim programları hazırlanacaktır.

Özel ilgi ve gereksinim gerektiren çocukların eğitimine "özel" önem verilecektir.

Öğretmenlerin ve yöneticilerin motivasyonları ve mesleki gelişimleri güçlendirilerek çocukların kazanımları üzerindeki pozitif katkıları artırılacaktır.  

Alınan kararların minimum maliyet ve azami faydayı sağlayabilmesi için eğitim politikaları veriye dayalı olarak belirlenecek ve etki analizleri yapılacaktır.

Eğitim ve öğrenme sürecinin sürekli devam ettiği hayat boyu öğrenme anlayışı toplum geneline yaygınlaştırılacaktır.

Tüm paydaşların eğitim süreçlerine aktif katılımının sağlandığı “Okul Gelişim Modeli” oluşturulacaktır.

Eğitim ve eğitim dışı sürecin etkin biçimde yürütülebilmesi ve çocukların hazır bulunmuşluklarının artırılabilmesi için rehberlik ve danışmanlık sistemi güçlendirilecektir.

Çocukların kazanımlarını çeşitlendirmeye ve artırmaya yönelik etkin bir izleme ve değerlendirme sistemi oluşturulacaktır.

Öğrencilerin yaşları, okul türü ve programlarına göre yabancı dil eğitimi geliştirilecektir.

Özel sektörün hizmet sunumu teşvik edilecektir.

Vasıflı insan gücü ihtiyacını karşılamak amacıyla mesleki ve teknik eğitim ile iş gücü piyasası arasındaki bağ güçlendirilecektir.

Mesleki ve teknik eğitimde kalite ve erişim imkânları artırılacaktır.

Tüm eğitim kademelerinde öğrencilerin matematik yeterlilikleri artırılacaktır.

Tüm eğitim kademelerinde öğrencilerin Türkçe  yeterlilikleri artırılacaktır.

2023 Eğitim Vizyonu: 23 Ekim 2018 tarihinde geniş bir katılım ile kamuoyuna duyurulan 2023 Eğitim Vizyonunun amacı; çağın ve geleceğin becerileriyle donanmış ve bu donanımı insanlık hayrına sarf edebilen, bilime sevdalı, kültüre meraklı ve duyarlı, nitelikli, ahlaklı bireyler yetiştirmektir. Türkiye’de eğitimin nicelik ve erişim ile ilgili sorunlarının önemli ölçüde geride bırakıldığından hareketle niteliksel gelişmeye odaklanılmaktadır. Vizyonda, eğitim bir ekosistem olarak görülerek sistemin tüm alt bileşenlerini eş zamanlı tasarlamak hedefleyen bir yöntem vurgulanmıştır. Bütün eğitim kademelerinde öğrenenin bireysel farklılıklarını gözeten bir amaç-yapı-davranış ilişkisinin kurulması, okulun çağın şartlarına göre kimlik kazanması, ezber ve tekrardan uzaklaşarak bilgi ve becerilerin hayatın her alanında kullanılabilirliğinin sağlanması 2023 Eğitim Vizyonunun temel politikaları arasındadır.

2023 Eğitim Vizyonunun geleceğe yönelim olarak kabul edilebilecek kısmı 19 temada, bu temalara bağlı hedefler ve hedeflere bağlı eylemler olarak yapılandırılmıştır. Temalar; öğrenme analitiği araçlarıyla veriye dayalı yönetim, ölçme ve değerlendirme, insan kaynaklarının geliştirilmesi ve yönetimi, okulların finansmanı, teftiş ve kurumsal rehberlik hizmetleri, rehberlik ve psikolojik danışmanlık, özel eğitim, özel yetenek, yabancı dil eğitimi, öğrenme süreçlerinde dijital içerik ve beceri destekli dönüşüm, erken çocukluk, temel eğitim, ortaöğretim, fen ve sosyal bilimler liseleri, imam hatip ortaokulları ve liseleri, mesleki ve teknik eğitim,  özel öğretim ve hayat boyu öğrenmedir.

Çocukların ilgi ve yeteneklerine göre yaşam becerileri kazanmalarını sağlayacak tasarım ve beceri atölyelerinin kurulması, ders arası sürelerin artırılması, ders çeşitliliğinin azaltılarak seçmeli derslerin artırılması yoluyla öğrencilerin ilgilerine uygun dersleri seçmesi, öğretim programlarının güncellenmesi, okullar ve bölgeler arası başarı farklılıklarının azaltılması 2023 Eğitim Vizyonunda öngörülen uygulamalardan yalnızca birkaçıdır. Çocukların öğrenmesiyle ilgili tüm aktörlerin okulu iyileştirme çalışmalarında yer aldığı “Okul Gelişim Modeli” kurulması ve buna uygun planlama, izleme ve değerlendirme süreçleri ile okulların 2023 Eğitim Vizyonunun temel politika ve beklentilerine uygun, içinde bulundukları koşul ve öncelikler dâhilinde gelişmeleri sağlanacaktır.

Stratejik Planlar: 5018 sayılı Kanunda stratejik plan,  “kamu idarelerinin orta ve uzun vadeli amaçlarını, temel ilke ve politikalarını, hedef ve önceliklerini, performans ölçütlerini, bunlara ulaşmak için izlenecek yöntemler ile kaynak dağılımlarını içeren plan” olarak tanımlanmıştır. Millî Eğitim Bakanlığı ilk stratejik planı 2010- 2014 yıllarını kapsayacak şekilde hazırlanmış ve uygulanmıştır.  Millî Eğitim Bakanlığı 2015–2019 Stratejik Planı, yasal düzenlemeler ve üst politika belgeleri ışığında hazırlanmıştır. Bu plan kapsamında; bütün bireylerin eğitim ve öğretime adil şartlar altında erişmesini sağlamak, bütün bireylere çağın gerektirdiği bilgi, beceri, tutum ve davranışın kazandırılması ile girişimci, yenilikçi, yaratıcı, dil becerileri yüksek, iletişime ve öğrenmeye açık, öz güven ve sorumluluk sahibi, sağlıklı ve mutlu bireylerin yetişmesine imkân sağlamak, beşeri, mali, fiziki ve teknolojik yapı ile yönetim ve organizasyon yapısını iyileştirerek eğitime erişimi ve eğitimde kaliteyi artıracak etkin ve verimli işleyen bir kurumsal yapıyı tesis etmek stratejik amaçlarına yer verilmiştir.

Millî Eğitim Şurası: Türk Eğitim Sistemine en geniş anlamda yön vermek amacıyla görüş ve önerilerin sunulup tartışıldığı ve kuruluşu, çalışmaları kanunla düzenlenen Millî Eğitim Şuraları ilk kez 1939 yılında toplanmıştır. En son olarak 19 uncusu (2014 yılı) toplanan bu şuralar Bakanlığın danışma organı niteliğinde olup, kararları bağlayıcı değil, Bakanlığa yol gösterici ve tavsiye niteliğindedir.

Millî Eğitim Bakanlığının teşkilat yapısı; 1926 tarihinde kabul edilen 789 sayılı Maarif Teşkilatına Dair Kanun’dan sonra 2011 yılında yürürlüğe giren 652 sayılı Millî Eğitim Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname ile düzenlenmiştir. Son olarak 10.07.2018 tarihli 1 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile düzenlenmiştir. Bu kararnameya göre  Millî Eğitim Bakanlığı ‘merkez teşkilatı’, ‘taşra teşkilatı’, ve ‘yurtdışı teşkilatı’ olmak üzere üç bölümden oluşturulmuştur. Bakanlık merkez teşkilatı; Bakanlık Makamı, Bakan Yardımcılığı, , ve 22 hizmet biriminden oluşur. Taşra teşkilatı, her ilde ve ilçede bir Millî eğitim müdürlüğü bulunacak şekilde düzenlenmiştir. Bakanlık Yurtdışı Teşkilatı, Türkiye Cumhuriyeti büyükelçilikleri ve başkonsoloslukları nezdindeki eğitim müşavirlikleri ve eğitim ataşelikleri şeklinde düzenlenmiştir.